İKİNCİ KADIN
Önce
“ikinci kadın” kimdir diye soranlara bilgi olsun diye tanımını yazayım; erkeklerin, hem yasak hem çarpık ilişkisindeki
kadına yüklenen tanımdır.(her yasak
ilişki çarpık değildir, not bölümünü okuyunuz lütfen) Siyaset ve iş
dünyasında yasak ve ince hesaplı ilişki fazla olduğundan, ikinci kadın tiplemesinde fazlaca örnek
görebiliriz. Aktif siyasetin içinde olan bir arkadaşım, bu konumda
olan kadınlar neden varlıklarını illa göstermek, hissettirmek istiyorlar, erkek olarak hiç anlayamıyorum
diyerek yeni bir konu başlığı yarattı. Ben de görüşümü yazarak yanıtlamak ve
paylaşmak istedim.(özel yaşamımı yakından görenler, yazı içeriğinin beni değil Ankara kulislerini anlattığını bilecekleri için kalemimi özgür bıraktım)
İkinci kadınların bir bölümü, varlıklarını gizleyeceklerine fark edilmek için özel çaba gösterirler. Bir bölümü dedim çünkü evli bir erkekle ilişkiye giren her kadının hedefi aynı değildir. Seçtiği erkekle geçirdiği kısıtlı zamandan yakınmayan ve hırstan uzak duranlar, özel yaşamlarını deşifre etmek istemezler. Haddi olmayanı yaşamak isteyenler ve ikinciliği bir hesap karşılığı kabul edenler ise susmazlar. Arkadaşımın dediği gibi, "skandallara ve nice kayıplara neden olsalar bile kendilerini saklamak yerine niçin bizzat teşhir ediyorlar ?" sorusunu, iki somut neden var diyerek cevaplamak mümkün…
İkinci kadınların bir bölümü, varlıklarını gizleyeceklerine fark edilmek için özel çaba gösterirler. Bir bölümü dedim çünkü evli bir erkekle ilişkiye giren her kadının hedefi aynı değildir. Seçtiği erkekle geçirdiği kısıtlı zamandan yakınmayan ve hırstan uzak duranlar, özel yaşamlarını deşifre etmek istemezler. Haddi olmayanı yaşamak isteyenler ve ikinciliği bir hesap karşılığı kabul edenler ise susmazlar. Arkadaşımın dediği gibi, "skandallara ve nice kayıplara neden olsalar bile kendilerini saklamak yerine niçin bizzat teşhir ediyorlar ?" sorusunu, iki somut neden var diyerek cevaplamak mümkün…
Birincisi; güce sahip
olmak ve bunu ilan etmektir.
Ekonomik ve sosyal yaşam açısından kendine yetemeyen kadın tipi, kaderini
değiştirmek için avlanmaya çıkar. Hedefteki av, para ve yetki sahibi olan ve zaaflarını aşamayan şişkin egolu erkeklerdir. (hiç geçim sıkıntısı çeken, fiziksel olarak
iddiasız, yetki sahibi olmayan bir erkek için kadınların savaştıklarını gördünüz
mü? Güç sahibi erkeklerin etrafında çok fazla ilişki seçeneği oluşuyor.
Nedense bu adamların çoğunun bir tarafı arızalıdır, ikinci kadınların ilk
başarısı da o arızayı saptamaktır. Erkek de sanır ki onu gören yıkılıyor!) Avcı
kadın, entrika uzmanı olduğu için avını ele geçirene kadar uzun süre sabretmeyi
bilir. Erkeğin zaaflarını tam olarak çözerse, erkeğin sahip olduğu gücü ele
geçireceğini bilir, pusu süresince sessizdir. Avlanma zamanı bitince tüm
çevreye meydan okumaya başlar, elde ettiği gücün kendine dönüşlerini görmek
için varlığını arsızca ilan eder ki bu güç bazı sapkın kişilikli kadınlar için
cinsellikten daha haz vericidir. İkinci kadın olurken ikinci adam olmayı da hak
etmiştir, eziklik dönemi bitmiştir. "Yaşasın güç ve konfor" der! Özel sektörde,
kamuda veya siyasette olsun fark etmez, nerede ise ayrıcalıklarla donanır. Avının pozisyonuna göre, yönetime ilişkin tüm
kararlarda söz sahibi olur. İnsanların geleceği için karar vermeye, emretmeye, atama
yapmaya, kendine ait olmayan parayı harcamaya yetkin kılınmıştır bir kere! Tüm yetkinin onun elinde olduğunu dünya alem
görsün diye mayasına uygun olarak sunum yapar. Nasıl sessiz kalsın, kaç lig
birden atlamış, gücün tadını almış ve tatmin sınırı genişlemiştir susamaz
artık! (sahibi bile susturamaz onu)
İkincisi de arsızlığa
duyulan taleptir. İkinci
kadınların bir kısmı kanaatkârdır, adamı, parayı ve gücü (sahiden masum ise aşkı da) ele geçirmiştir,
kazanımını yeterli bulup kendini gizler. Toplumda hanımefendi rolü de caziptir çünkü.
(Ayrıca sessiz kalarak başka kazanımlar da elde
eder, olgunluğundan dolayı ödüllendirilir bile.) Ancak yukarıda anlattığım
gibi, lig atlamak isteyen ve hasta ruhlu olanlar gölgede kalamaz. Varlığını
mutlaka açıklar, ilişkisindeki erkeği yönettiğini özellikle söyler, her
ortamda belli eder. Yetmiyormuş gibi birinci kadının rahatsız olacağı
şekilde pozisyon alır. İş yaşamındaki şov onu kesmiyordur artık. (Erkeğin tüm çevresine sızar, eş rolünde temsile hak yaratır, her ortamda
boy göstermeye gelmiştir sıra.) Ahlaki
değerleri olmayan kadınların sermayesi “seksin araç olarak kullanılması ve sınırsız kötülük
yapabilme becerisi”dir. Kim ne dersin, bu bileşke ciddi bir çekim gücüdür,
cinselliğin tescil edilmesidir sanki. Kadın bu taktiğin getirisini iyice hesaplamıştır, kartını açık oynar. Erkekteki kişilik boşluğu derinse bundan tahrik bile olur, arsızlığın kendine sunacağı sınırsız hizmet başını
döndürür. Algıları kapanmıştır, rezil olduğunu düşünmediği gibi ikinci kadına verdiği yetkileri de kendi adına boy gösterilmesini de makul karşılar. (siyasi süreci etkileyen ve tarihe not düşülen skandalları anımsadınız değil mi?)
Geçmiş
yıllarda erkeklerin evlilik dışı ilişkilerinde yaşamlarına kalıcı olarak dahil
ettikleri, yetki tanıdıkları kadına metres deniliyordu. Övünülecek bir durum
olmadığından ve toplum baskısının yaptırım gücünden dolayı ikinci kadın, içinde olduğu durumu saklıyordu. Çocukken duyduğumuz şehir hikâyelerinde, bırakın ikinciyi,
aldatılan kadın bile susmayı tercih ediyordu, olay, tüm taraflar için utanılacak bir
durumdu. Yanlış hatırlamıyorsam filmlerde bile bu tema hakimdi, yuva yıkanlara kötü roller layık görülüyordu. Modern çağ ile değer yargıları da tartışmalı
oldu. Erkeklerin ego sorunları ile başlayan çarpık düzen
ikinci kadına ciddi olanaklar sunduğu için, bu pozisyona talep arttı. O yüzden kendilerini
gizlemiyorlar, hatta bununla gurur duyuyorlar. (Bu kadınların seslerini duyurmak için destek aldıkları
işbirlikçilerini unutmamak gerekli. Çarpık düzenden en fazla da onlar yararlanırlar.)
Yukarıda
anlattığım tablonun içinde aşka saygı hiç yoktur, o yüzden okuduğunda veya dinlediğinde
canı sıkılır insanın. Ankara kulislerinde ve çevremde çok fazla duymama,
görmeme karşın anlayabildiğim bir yaşam biçimi değil. Basit kadın modeli
ister ikinci sırada olsun isterse üçüncü, onlar muhatabımız değil! Bence cinselliği ucuzlatan, yaptığı hovardalık karşılığında yetkisini,
parasını kullandıran erkeklere kızmalıyız. İkinci kadınlara teslim
olan erkekler tepki göstermesin lütfen, kızmaya hakları yok! Mutlu değilse boşansın bir zahmet; başta soyadı
olmak üzere kime ne veriyorsa versin, toplumu, gündemi iyi aile babası, mükemmel eş rolü ile meşgul etmesin değil mi?
Not)
Yazının
girişi dağılmasın diye bu bölümü not olarak ekledim. Yasak ilişki yaşayan her kadına ve erkeğe haksızlık
etmeyelim. Bazen çokeşlilik merakı, bazen eş
seçimindeki ciddi yanlışlar, yaşanmamış duygular gibi çokça farklı nedenden dolayı erkekler aldatmaktan çekinmiyor.
Ancak her aldatan erkek, fettan kadınların elinde maskara olmuyor. Evdeki eşinin
sosyal konumunu koruyan, sevgilisini çevresine sızdırmayan, çocuklarına mahcup olmayan
ve özel günlerde ailedeki yerini terk etmeyen erkekler de var. Vicdanını boğmamış erkekler aldattığında eşinden ve
çocuğundan neler çaldığını bildiği için hiç değilse kutsal değerlerin çiğnemesine önler. Bu türdeki erkeklerin sevgilileri de erkeğin yerine karar
vermek, ikinci adam diye ortalıkta dolaşmak gibi bir amaç içinde değillerdir. (Karşılıklı mutlu olmak adına bazen insan yaşadığı alanı yanlış yerde belirleyebiliyor. Bedeli ağır olduğu için kimseyi de ilgilendirmeyen yüzlerce, binlerce örnek var. Bu, bambaşka bir oturum konusu)
Bir
de art niyetli olmayan kadınların cephesi var. Erkekten, ilişkisinde özenilme dışında
hiçbir talebi yoktur. Kendine yetiyordur, sınırları vardır, birlikte olduğu kişiyi, yaşamının tümüne dahil etmez bile! Parayı, kirli gücü ise asla istemez, entrika ile işi olmaz. Salt
kadın-erkek ilişkisi yaşamak istiyordur, o yüzden sevgilisinin evli-bekar
olmasını sorgulamaz.(evli bir
erkeğin ne iş var orada zaten) Erkek, "ben özgür bir adamım,
kimseye gönül bağım yok" diyerek ortaya çıkmıştır. Kadın da kendisine yansımayan değerlerle hiç
ilgilenmez. Birinci kadını üzmeye hiç niyeti olmadığı için varlığını
gizler, korktuğu kendini eksik hissettiği için değil. Sorumluluk, hem evde hem dışarıda yalan söyleyen erkeğe aittir. (Sakın
evli erkeklerle ilişkiye giren kadınları desteklediğimi sanmayın, dürüst bir
erkeğin neden ikinci ilişkisi var diyorum sadece). Bu kategorideki kadınlar asla ikinci kadın
olmazlar, kabul de etmezler, en fazla çapkın diyebilirsiniz onlara!
Evlenmeyi başarı görüp imza attırmayı başaran ama gölgede kalmayı sindiren kadınları başka bir yazıda ele almak isterim. Onlar da başka nedenlerle ikinci kadın sıfatını hak ediyor. sonra yazarız, yeteri kadar kişiyi işaret ettim zaten.
Erkek niçin aldatır.Bunun cevabını tartışmanı sabırsızlıkla bekleyeceğim
YanıtlaSilEn kısa zamanda. Ancak sırada"ikinci erkekler"vardı:)))))
Sil