Bir
kadının sahip olması gereken özellikleri sıralarken bazen erkekler ile aynı
düşünüyoruz. Örneğin, (seksapel herkese
göre değişse bile) ilişkide “güzel kadın” unvanı değerli bir
parametre sayılıyordu. Artık yeni arayışlar, yaklaşımlar seslendiriliyor. Son yıllarda patlama yapan kişisel gelişim
sektörü, kadına dair yeni söylemler, kavramlar üretti. Dingin bir iletişim için
sadece dişi enerji üzerinde yoğunlaşmayı, erkeğe uyum sağlamayı farklılaştırarak
anlatmaya başladılar. Bu rüzgar ile birlikte
erkeklerin kafasında olan, kadınsal donanımlar listesi de değişime uğradı, ilk
sıralarda sakinliği anlatan “ILIK KADIN” olma hali yer almaya, “GÜZEL KADIN” ile
yarışmaya başladı.
Kadınların
birbirine, kendileri başaramadığı halde telkinde bulunabildiği “Ilık Kadın” tiplemesini
ben de merak ediyorum. “ILIK KADIN” dingin, huzur veren ve kaprislerinden
arınmış bir yapı olsa gerek. Ancak erkek arkadaşlarımın eşlerinden
beklentileri, kız arkadaşlarımın yaşadığı iletişim sorunlarının ulaştığı yer
farklı. Kişisel gelişim dünyasındaki kadının mutlu olması için çeşitli yaklaşım
teknikleri anlatsa başarılması güç bir özellik gibi görünüyor! Yaptığım
çıkarım, duygusal gerilim, volkanik sıcaklığa ulaşsa da, ılık kadınların,
erkeğini (hiçbir koşulda!!!) eleştirmeyen,
eksik hissettirmeyen, taleplerinin gerçekleşmesi için beklemeyi bilen bir
kitleyi simgelediğine karar verdim. (alttan almanın
modernize hali)
Dizi
karakterlerini ve aşırı düzeyde sosyal refah içinde yaşayanları bir tarafa
bırakırsak çoğunluğun yaşamı çetin koşullarda geçiyor. İletişimde yüksek kalite kavramı akılara bile
gelmiyor, hele geçim derdi ilk sıradaysa kadınlar, filmlerde, romanlarda olduğu
gibi ortalıkta arzu nesnesi olarak dolaşamıyor. Pek çok nedenle gergin, kırılganlığını
gizliyorlarsa hırs dolular. Yıllar içinde ertelenen isteklerin, tutulacak
sözlerin hayal olduğu sonucuna ulaştıklarında o evde huzurun kalmadığını bilmek
zor değil, çoğu kişi test edip onaylamıştır zaten.
Kadın doğal olsun, anlayışlı olsun, hemen itiraz
etmesin, isteklerini uygun bir zamanda söylesin, beklesin biraz diyen erkeklere
yönelik basit anket yapabilsek keşke! Hemen
her evde karşılaşabileceğiniz diyaloglarda kadınların yaklaşımı irdeleyen
birkaç örnekleme yapacağım.
1-Toplu taşım araçlarında hırpalanarak işten gelmiş, zamanla
boğuşurken ahtapota dönüşmüş, pek çok işi bir arada yapmaktan canından
bezmiş, epey yorgun bir kadın; kapıyı anahtarla açmaya bile üşenen, zili
de ısrarlı çalan eşi geldiğinde onu nasıl karşılamalı?
a) Oyy! Yiğidim aslanım gelmiş, hoş geldin !
b) Ne duyarlı bir adamsın, iyi ki kapıyı açıp içeri
girmiyorsun, yoksa rujumu sürmeden yakalayacaktın beni!
c) Yaşlanıyorum galiba, apartmana girdiğini nasıl fark
etmedim, yoksa sana zili bile çaldırmam inan ki!
d) Anahtarını evde mi unuttun hayatım?( bir surat, kırgın ve öfkeli bakışlar eşliğinde)
e)
……
2-Bir sohbet ortamında karşıdakilerin sadece dinleyici oldukları ve
zihinlerinde blok dersin sonunda çalan zilin hayali ile direndikleri monolog
ortamında çok uzun konuşan bir eş nasıl susturulur?
a)Sürekli
servis yaparak beslenme moduna geçmesini sağlamak,
b) Gizli
numaradan, gizlice onu arayıp oluşacak boşlukta hemen gündemi değiştirmek,
c)Konuklara
“tıp” oynamanın nostaljik etkisi hakkında açıklamalar yapmak,
d)Sessiz kalıp
tavandaki sıva işçiliğini değerlendirmek
e) ……
3- Kapıdan içeri girer girmez gün içindeki sadece olumsuz gelişmeleri
aktarıp, cilvesini, hoşgörüsünü ve samimiyetini arabada bırakmış, her şeyden
şikayet eden eşe ne denir?
a)Şekerim ne
zalimler var etrafında, her sorun da seni buluyor!
b)Benden hiçbir şey saklamıyor olmana bayılıyorum! (Hiç
eğlenceli şeyler paylaşamasak da hayat müşterektir.)
c)Önce meyhaneye uğrayıp efkar dağıtmaman büyük incelik, direk eve gelmene
çok duygulandım.
d)Taşıdığın
stres karşısında eziliyorum. Benim çalıştığım gezegende hiç sorun yok.
e) …..
4- Kadınlarda, isabetsiz hediye alınması sendromu var. Erkeklere “ben
hediye almayı bilmiyorum” yargısını kim enjekte etmiş, bilinmez. Aldığını
değiştirirsen ya da kullanmazsan “size de bir şey beğendirmek mümkün değil”
derler. Devamında da özel günleri hediyesiz geçirmek ya da sen benim yerime al
demek doğallaşır aniden. Eşinin her halini görmüş ama beden ölçülerini anlayamamış
olabilir mi bir insan!! Aşık oldukları
kadının stili ve beğenilerine ilişkin bilgi edinmeye kalmayacak şekilde
çarpılmış oluyorlar demek.
Kadın her daim anlayışlı, hoşgörülü olacak tezinden hareketle, örneğin en
az iki beden küçük bir kıyafet alındığında nasıl yorumlanmalı?
a)Hayatım ne
kibarsın, zayıflamam gerektiğini söylemek için çok emek harcamışsın?
b)Beni bu kadar
zayıf algılıyor olman baştan çıkarıcı! (acil olarak
gözlüğe ihtiyacın var)
c)Diyete başlamak için bir amacım yoktu, şimdi bunun içine gireceğim günü
iple çekiyorum.
d)Satış elemanının gittiği pazarlama kursunu sorabilir misin? Bunu almaya
seni nasıl ikna etti acaba?
e) …..
Gerçek duyguları ifade eden yanıtlar erkeği, kırılgan,
öfkeli ve acımasız yapıp kavga başlattığı için “e” şıkkı boş kalıyor çoğu
zaman. Erkeğe sorumluluklarını anımsatmak, kişisel alanınızı belirleyen kırmızı çizgiler
aşıldığında uyarmak, evliliğin aşkı, flörtü öldürmediği örneklerden söz etmek
ve kadınca talepler erkekleri geriyor. Hele bir erkeğe annesini eleştirme
gafletinde bulunmak ilişkilerin kırılma noktasını belirliyor. Sonrası terör
zaten!
Şaka bir yana, kadınlar elbette ılık olabilir. Kimileri ılık demiş, kimisi sığınılacak
liman, kimi de benim diğer yarım diye adlandırıyor ruhuna sızan kadını. Kendini eksik hissetmek şurada kalsın,
evlendiği için yeniden doğmuş sayıyor kendini. Kadın isterse sorunlara duyarlı ve mizahi yaklaşıp, aile
içinde sağlam köprüler kurabilir. Duyguların rafine edilmiş halini
yansıtmak, huzurun simgesi olmak aslında
çok gerekli. Mekanizmayı çalıştıran tek anahtar var, erkeğin duygularından emin
olmak, hatırının tartışmaya açılmayacağını bilmektir. Sevgisi ile terbiye
edilmeyen, ayrıcalığı hissettirilen ve en önemlisi eşi ile gülebilen kadınlar
ılıktır sahiden. Sen benimsin diyen değil, benim kadınım sensin diyen bir eş
ile yaşamı taşımak, her türlü iklime uyum sağlamak hiç zor olmasa gerek!
Yazar notu:
- Örnekler gözlem kaynaklıdır, eş tiplemeleri için, ön yargılı davranmayınız.
- Erkek okurlardan gelecek tepkileri seziyorum, isyan etmeye gerek yok. Başka bir yazıda da kaprisli ve erkeği borçlandıran kadınlara yapılması gereken bir anketi okuruz.Zarif,adil,bencil olmayan ve hayatı sadeleştirmeye romantizmi çöpe atarak başlamayan erkeklere değildi sözlerim. Toplumsal öğretileri aşmış, gerçekçi ve karizması ile karşıdakini zorunlu olarak değişime yönlendiren kıymetli dostlarım olsa da çoğunluğu esas alıyorum, azınlıklar genel gidişi etkilemiyor ne yazık ki!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder