Kitap okumak en favori
alışkanlığım. Bazen okumak yetmiyor, arkadaş grubumda ya da edebiyat
kulüplerinde deneyimlediğim kitap analizleriyle bu alışkanlığımı destekliyorum.
Bir kitabı tartışırken yazarın amacını, okurun da algısını irdelemek, önemli
bir iletişim platformu yaratıyor. Hatta bazı yayınları hakkındaki eleştiriler
üzerine seçmiyor muyuz? Eleştirmenlik, profesyonel olarak işim değil, elbette her
okuduğum kitaptan sonra yazara /yayın evine görüş bildirmiyorum. Ancak son
okuduğum romanda o denli çok çelişki ve tuhaf yargılar var ki okur olarak kırmızıçizgileri aşmadan eleştiri hakkımı
kullanmak istedim.
27 Ağustos 2015 Perşembe
7 Ağustos 2015 Cuma
ILIK KADIN OLABİLMEK
Bir
kadının sahip olması gereken özellikleri sıralarken bazen erkekler ile aynı
düşünüyoruz. Örneğin, (seksapel herkese
göre değişse bile) ilişkide “güzel kadın” unvanı değerli bir
parametre sayılıyordu. Artık yeni arayışlar, yaklaşımlar seslendiriliyor. Son yıllarda patlama yapan kişisel gelişim
sektörü, kadına dair yeni söylemler, kavramlar üretti. Dingin bir iletişim için
sadece dişi enerji üzerinde yoğunlaşmayı, erkeğe uyum sağlamayı farklılaştırarak
anlatmaya başladılar. Bu rüzgar ile birlikte
erkeklerin kafasında olan, kadınsal donanımlar listesi de değişime uğradı, ilk
sıralarda sakinliği anlatan “ILIK KADIN” olma hali yer almaya, “GÜZEL KADIN” ile
yarışmaya başladı.
1 Ağustos 2015 Cumartesi
AYDINLANMA ÇAĞI
Toplumsal çöküşün hızlandığı bu
günlerde çoğu insan gibi üzgün, endişeli ve moralsizim. Son zamanlarda, tarihe
damgasını vuran Rönesans Dönemi bizim ülkemizde de yaşanabilir mi diye
düşünüyorum, yürekten de arzuluyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)