Bahar temizliği, kadınlar
arasında detaylı temizlik anlamına gelen bir ifadedir. Gerçek anlamda titiz
olunmayan evlerde sadece misafirin göreceği yerler temizlenir, köşe bucak
dağınık ve tozludur. (Esaslı
temizlik ancak, baharda, bayramlarda, çok özel günlerde yapılır ama kalkıştığımız
işi büyük temizlik değil bahar temizliği ile diye anarız.) Kış
günlerinin bitmesi ile isli, dumanlı günler de biter, baharda evlerin ıssız
köşeleri bile tertemiz olur. Bir yandan temizleriz bu bahane ile ciddi bir eşya
ayıklaması da yaparız. Giymediğimiz kıyafetlerden başlayarak, el sürülmeyen
eşyaları yaşamımızdan çıkarıp alınacaklara yeni alanlar açarız. Bir anda
hafifleriz, evimizi, eşyalarımızı daha çok severiz sanki.
Peki, duygularda bahar temizliği
yapıyor muyuz? (Gerçek
ev temizliği yapılamadığı gibi beynimizin bakımı da rastgele
yapılıyordur belki.) Gençliği yavaşça geride bırakıp orta yaşın içine iyice
gömülmeye başladığımız yıllarda, düşünsel yorgunluklar kendini gösteriyor. Beynimizde
birikmiş o kadar duygusal atık var ki etkileri farklı zamanlarda ortaya çıktığı
için diplerin dolduğunu, kirlendiğini fark edemiyoruz. Beynimizdeki depolama alanı, elbise dolaplarından, karışık çekmecelerden
daha tıka basa dolu da ancak göremediğimiz için alarm sinyallerini de hissedemiyoruz.
Atılmayı bekleyen duygular, anılar
bir kerede oluşmuyor, ilişkilerdeki yıpranma ile birikiyor. Çevresindekilere
kırılmadan yaşayan yoktur herhalde. Ya iş yerinde, ya evdeki ilişkilerde kimi
zaman anlaşılamadığımızı düşünmüşüzdür. (karşı taraf için
bazen sizin için her zaman) Eğer sorun
yaşayan taraflar uzlaşmamışsa, ezilen, hakkı yenen taraf adalet yerini
bulmadığı için üzülür, ezilir. Aldığı darbeler çok ağır ise, sürekli içinden
konuşur, beyninden atamaz olanları. Çeşitli
senaryolar yazdığı yetmiyor gibi son konuşmanın provasını yapar sürekli. Ancak
bu provalar çoğunlukla fanteziler gibi düşüncede kalır eyleme dönüşmez. İşte bu
arada zihnimizdeki dolap da dolmaya, tozlanmaya başlar. "Allah’a havale ettim" demek, unutmaya çalışmak, mekan, eşya, iş,
şehir hatta eş değiştirmek gibi farklı çözümler vardır. Radikal çözümler aramadan
ara sıra beynimizde bahar temizliği yapsak hafifler miyiz acaba? Kolay mı, hiç sanmıyorum.
Duygular arasında ayıklama yapmak elbiseler ile vedalaşmaktan zor bence. Hatta
yaşadıklarımızdan geriye kalanları çekmecelere göre ayırmak bile güç, kaldı ki
tamamen atmak nasıl olacak diyebilirsiniz. (denemeden
bilemezsiniz)
Bazı insanlardan uzak durmak
Beyindeki bahar
temizliğine, ilk olarak sizi yıpratan, enerjinizi tüketen konulardan başlayın.
Örneğin gördüğünüzde tüm sinirlerinizin ayağa kalktığını düşündüğünüz kişiyi ya
yaşamınızdan tamamen çıkarın ya da kaliteli bir izolasyon sağlayın. Olumsuz
koşullar bu yalıtım duvarından sızamazsa size zarar veremez.
Affetmek
Travmaya neden olacak özel
durumlar hariç, bazı konularda hoşgörümüzün aralığını genişletmek gerekiyor.
Her karşılaştığımız olumsuz olay bizzat şahsımıza zarar gelmesi için
planlanmamıştır, emin olun. İstemeden bir yanlışlığa neden olan kişi aslında
üzgündür, eziktir. Bazen o kadar beceriksizdir, özür dilemeyi bile beceremez.
Öfkelenmek yerine o kadar aciz olmadığınız için neşelenin, cömert olun ve siz
affedin.
Mizah
Başımıza gelen olayları biraz da mizah
katarak yorumlayalım. "Kör bahtım kör talihim" söylemini repertuardan çıkaralım, başımıza
gelen hiç iyi bir şey yok mu yani diye gerçekçi olalım. Gün içinde çeşit çeşit
olayla karşılaşıyoruz, bazılarını eve girmeden unutun bile derim. Sonrasında beyinde depolanmayacak kadar
önemsiz olduklarını siz de kabul ediyorsunuz nasıl olsa.
Aldatmaktan vazgeçmek
İnsanı en çok yoran, beyninde zararlı
atıklara neden olaylardan birisi aldatmaktır bence. Çünkü aldatan kişi hep
yalan söyler. (Eşini, çalıştığı kurumu, çocuğunu,
ailesini, ortağını, dostunu, komşusunu aldatan kişinin aslında kendini aldattığını hepimiz biliriz.)
Unutmayın, aldattığınız kişi eksik ve yorum katılmış beyanlarınızın (yani yalanlarınızın)
gerçek karşılığını biliyor. Küçülmekten
vazgeçin ki içiniz yalan söylerken oluşan çöp yığınından kurtulsun. (yalanın kalıntısını nükleer atıklarla eş değer
tutabiliriz)
Özür Dileyebilmek
Kararlarınız, değer yargılarınız
ile karşınızdakine zarar vermiş olabilirsiniz. Bu zarar bazen asla geri
gelemeyecek kayıplarla doludur. Özür dileyerek suçunuzu itiraf etmek zor gibi
görünse de suçluluk duygusu ile yaşamaktan daha erdemli bir davranıştır emin olun.
İçses ile Barışmak
İçinizde konuşan birisi var gibi
değil mi? Doğal davranmanızı öğütlüyor sürekli ama ona kulak vermiyorsunuz. Olmak
istediğiniz gibi görünmek zor ve koşulları zorlayarak imaj yaratacağım derken güç kaybı oluyor. Solan beyin hücrelerini de güneşe çıkarmayı deneyebilirsiniz. Kendiniz ile
barışın.
Müzik
Müziğin kuvvetli bir deterjandan
daha etkili olduğunu ben değil uzmanlar söylüyor.
(tabii ki eser niteliği taşıyan melodilerden söz ediyorum, gürültüden değil)
Yazdığım şeyleri yapabilmek bahar
temizliği boyutlarını geçebilir ama size çok iyi geleceğine eminim.
Mutlu, sağlıklı günlere.
Bilge SEZER ÖLMEZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder