yeni yıl köşemiz (her yıl artarak devam ediyor) |
1 Ocak günü aile
yapımız, parasal koşullarımız, işimiz, kilomuz, boyumuz, eğitim durumumuz vs
değişmediği halde yeni yıla girmek neden çok önemli acaba? Ben yanıtının “yeni bir şans daha yakalamak umudu” olduğuna
inanıyorum.
Yeniden başlamak her zaman çekicidir, motive eder bizi. Yeni iş, taşınılacak yeni ev, yeni bir gün, yeni ilişki diye başlayan umutların düşüncesi heyecan
yaratıyor. Yeninin bize hep iyi geleceğini düşünüyoruz, yaşanacakları
bilemediğimiz için doğruyu yakalama şansı artıyor sanki. Pazartesi günü işe başlama
sendromu yaşasak da tamamlanması hedeflenen işler için uzun uzun beş gün vardır
ve enerjimiz yüksektir. Yeni yaşanacak yıl, periyodik zaman dilimleri içinde en uzun olanı
olduğu için görkemle karşılanıyor. Çok fazla dilek ve pembe düşler bitecek olan yılın
son günlerinde epey birikiyor. Eksikleri gidermek için kendimize yeni şanslar
yaratıyoruz, belki de yapamadıklarımız için affediyoruz kendimizi. Süslemeler, ışıklar,
mesajlar hep umut içeriyor, insanın içini ısıtıyor. Kayıplarımızı onarmak üzere
gücümüz artıyor sanki. Bitmesinden üzüntü duyulan ilişkiler yeniden yaşansa, eğitim sürecini tekrarlamak için tekrar şans verilse, kayıplar ile öğrenilen iş hayatının yenilenmesi mümkün olsa nasıl da mutlu olurduk.
Kendini bilen birisi ben yeterince öğrendim, her şeyi
biliyorum demez aksine her yeni yılda gelişmeye dair hedefler belirler. Düşün
dünyamızın zenginleşmesi ile mutluluğun yakın ilişkili olduğunu bilenler öğrenmeye
dair heyecanını hiç kaybetmiyor. Sonuçları kolayca izlenebilecek pasta/yemek
yapımı başta olmak üzere, kişisel gelişim sürecinde, teknolojik buluşlarda ve
tasarım dünyasında gidilecek bir sonraki durak hep olacak, bize değer katacak
bilgiler öğrenilmek üzere bizi bekleyecek. Aslında özel yaşamda da, ilişkilerde
de okunacak çok sayfa var. Başlamak için sadece yeni bir tarihe, bir ivmeye
gerek duyuyoruz. En çarpıcı olanı da yeni yılın gelmesi oluyor. Her şeyin
düzelmesine ilişkin umutlar 31 Aralık akşamı artıyor galiba. O yüzden gelir
düzeyi ne olursa olsun, azınlıkta kalan bir grup dışında her evde mutlulukla
karşılanıyor.
Disneyland 2013,December |
2013 toplumsal olaylar açısından
diğer yıllardan farklı geçti. Doğrusu her sene bu kadar hızlı geçmiyor. Herkesin
konuşacak konusu, yorumlayacak olayı oldu neredeyse. Büyük şehirlerde
yaşayanlar epey hareketli günler gördü, olayları, tepkileri izledi. Ülke
sorunları gündemi doldururken yakın çevremde de çok fazla sayıda duygusal olay
yaşandı. Biten ilişkiler, evlilikler, aldatmalar, yanılmalar, hayal
kırıklıkları, içinden çıkılamayan durumlar, yeni başlangıçlar derken koca yılı
tükettik.
Olaylara karşı duruşunu, algısını, özellikle yorumlarını çok sevdiğim
bir arkadaşımı anmak istedim aniden. Yılın ilk günlerindeki konuşmalarımızın
birinde, 2013’ü değerlendirme sohbetinde kim bilir neler konuşacağız demiştim. Daha
ilk haftası bile bitmemişken yıl sonu değerlendirmesini düşünmemi hayretle karşılayıp
biraz da hayal gücüm ile dalga geçmişti. Bu satırları okurken 2013’ün en hızlı
geçen ve izinin kalıcı olduğu yıllardan birisi olduğunu o da kabul edecektir.
2014, yeni başlangıçlar ve
güzellikler ile dolu olsun, hepimize iyi gelsin diyorum.
Sevgilerimle,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder