BİLİNÇ
KAYBI
Çoğumuz,
iş konuları dışındaki sohbetlerimizde genelde sosyal olaylar ve giderek artan yozlaşma üzerine
konuşuyoruz. Başımıza gelen olayları paylaşırken, ya bir şeylerden şikayetçi
oluyoruz ya da mucize bekleyip toplumun düzelmesini hayal ediyoruz. Toplum
olarak geri kalmışlığımızdan kurtulmak için "kim yardım edecek?" sorusunu herkes
birbirine soruyor. Atatürk gibi bir lider kaç yılda dünyaya gelir ve gelse bile
aynı topluma bir kez daha sahip çıkar mı? 10 Kasım olması nedeni ile bugün daha
hassas düşünüyorum galiba.
Sabahın
erken saatlerinde günlük gazeteleri okuyordum. Gündemi dolduran o kadar çok
farklı konular var ki, insan okumaya, bilgilenmeye ister istemez manşet
haberlerden başlıyor. Gazete eklerine geçtiğimde bir haber başlığı dikkatimi
çekti. Hürriyet gazetesinin insan kaynakları (İK) ekinde “PATRONA
ALTERNATİF HEDİYE: Fil Dışkısı” diye haber başlığı bulunuyor.(http://www.hurriyetinsankaynaklari.com/
adresinden okuyabilirsiniz.) Acaba şaka mı deyip haberi okudum
ve tüm toplumların cinnet modunda olduklarını düşündüm.
“Eski
sevgiliye, kaynanaya, patrona, sevilmeyen komşuya tercihinize göre
dışkı gönderebiliyormuşsunuz diye başlayan haber şu anda önümde. Adınız gizleniyormuş, inek dışkısı
gönderim ücreti ile ……..TL, goril dışkısı …… lira diye devam ediyor.
Potbori seçenekleri de varmış, fazla sipariş verirseniz indirim de
yapılıyormuş. Şu an Amerika içi hizmet veren bu siteyi, genelde de patronuna
sinirlenen çalışanlar tercih ediyormuş. İçeriği iğrenç bir yazı, okurken bile
insanın beyni duruyor sanki.
Yılların gazetesi böyle bir haberi kapağa niye koyar? Hedef nedir,
bunalımdaki insanları neye özendirmişler, haberi hazırlayanlar ne yaptığının
farkında mı? Üstelik bu yazı Pazar günü yayınlanıyor, çocukların okuma
olasılığı yüksek, hem de İnsan Kaynakları ekinde yayınlanmış. Okurlarla dalga
mı geçiyorlar, yoksa medyanın sağlıklı düşünme yetisini kaybetmiş insanları buluşturmak gibi bir görevi mi var, anlayamadım doğrusu. Apaçık suça özendirmek, akla
gelmeyen sapkın yöntemleri milyonların evine gazete yolu ile sokmak nasıl bir
sağduyu eksikliğidir, şuur tutulmasıdır bilemiyorum. Bize parlak
bir buluş sunmuşlar sanki! Her toplumda hastalıklı davranış olabilir ama ödüllendirilmiyor.
Madem bu kadar özgür bir haber anlayışı var, sapıkların fantezilerini, çocuk
istismar yöntemlerini ve ahlak dışı dalavereleri de yazsınlar. Kötülüğün,
hastalığın, sapıklığın lansmanı için gazete, aracı kuruluş konumuna geçmiş.
Toplum
olarak gerçekten çok ciddi sorunlara sahibiz. Başta yargının güvenirliği
tartışılıyor. Ekonomik kriz tüm şiddeti ile devam ediyor. Rakamsal oyunlarla
her şey tozpembe gösterilse de geçim sıkıntısı çeken aileler gittikçe artıyor,
sokaklar çetelerle dolu. Kentler betonlaşıyor, üniversite mezunu
işsizler, bunalımdaki gençler, cinnet geçiren toplum profili, başta trafik olmak
üzere her sahada kavga eden bireyler diye saymaya başlasak uzun bir liste
çıkacak. Ya eğitimdeki fiyaskolara ne demeli! İçi boşaltılmış ders kitapları,
her sene değişen sınav sistemi, sınav öncesi satılan sorular………neler neler.
Sağlık sektöründen gelen haberler daha da beter.
Umut
aşılayacak güzel olaylar, geliştirici yazılar, sanat haberleri, teknik buluşlar,
güzel filmler, şarkılar ile kötü tablodan biraz uzaklaşıyoruz. Çoğu insan
uzlaşmaya gerek duyuyor, kaybedilen değerleri yeniden kazanmaya çalışıyor. Bir
kısım insan da suç işlemeye yönelerek, aykırı davranışlar ile kendini ifade
ediyor. Patlamaya hazır bomba gibi gezen suça yatkın binlerce insan varken,
aile gazetesi dediğimiz "HÜRRİYET" okurlarına nasıl böyle bir
yol gösterebilir? İlk sayfadan haberi vermekle neyi hedeflediler merak
ediyorum. Bu habere katkı koyanların adreslerine böyle bir paket gelse, biz
teşvik ettik deyip gülümseyerek mi teslim alırlar?
Benim
için yazıklar olsun denecek kadar uçlarda ve son derece ciddi bir olay,
üstelik bilinç kaybı ile açıklanamayacak kadar çarpık. Yazılanlar umarım espri konusu yapılmaz. Bu haber sosyologların, toplum mühendislerinin ne kadar dikkatini
çeker, bir savcı için suça teşvik sayılır mı, gazeteyi kimler protesto eder
bilemem. İlk işim gazete yetkililerine durumu iletmek, uyarmak olacak.
Bilge SEZER ÖLMEZ
Not: Benim için, "bu kadının hiç derdi yok galiba nelere üzülüyor" diyecek kişi olmaz inşallah! Yoksa üzüntüm iyice katlanacak.
Sevgili Bilge,
YanıtlaSilduyarlılığın için seni yürekten tebrik ederim.Maalesef toplum o kadar duyarsızlaştırıldı ki değer yargılarının bu kadar hiçe sayıldığı ,insanların bencilleştiği ,toplumsal olaylara tepkisiz kalındığı bir zamanı yaşıyoruz.'Tepki verenlerin hali bak ne oluyor' diye gözdağı verildiği bir ülkedeyiz.Önceden Türk milletinin sahip olduğu güzel özellikler saymakla bitirilemezken şimdilerde bu pek mümkün görünmüyor.Medyayı günümüzde en etkin soğuk savaş silahı olarak görüyorum.Medya patronları gündemi istedikleri gibi yönlendirebiliyorlar.Medya en etkili uyuşturucu görevini üstlenmiş durumda .Keşke toplumu daha çok düşünen,sorgulayan ,daha çok çalışmayı ,ilerlemeyi,doğruyu bulma yönünde çaba göstermesini sağlayacak şekilde yönlendirse....Merih
Eline ve de duyguna sağlık Bilge'cim. Orijinal olmak adına, ilkokul çocuklarının öğretmenin altına uhu, raptiye vb. koyması düzey ve sınırlılığında haberler yapılıyor, işin kötüsü okunup, eğleniliyor da. ABD de birilerinin bu işten para kazanması ise bence zaten ABD' yi de en yalın hali ile anlatıyor.
YanıtlaSilSanem
kesin çözüm? söz konusu gazete' yi almayacaksın ve elini sürmeyeceksin benim gibi....
YanıtlaSilCok guzel yazmissin Bilgecigim. Aslinda tum gazeteler bes asagi uc yukari ayni. Cok kalitesiz haberler var. Aslinda gazeteler artik haberler icin degil bir iki kose yazari icin okunuyor.
YanıtlaSilFusun