TEOG adıyla kapsamı değiştirilen ve sekizinci sınıfı bitirecek
öğrencilerin, okul değiştirmek istemese de girmek zorunda bırakıldığı bu sınavın
amacını, içeriğini çözebilmiş değilim. Alınacak puanın, iki sömestrde de temel
derslerin sınav notu yerine sayılacak olması ile yaşamın merkezi TEOG oldu
sanki. İlk sınavı kazasız / belasız
atlatmış bir veli olarak eğitim camiası ne hedefliyor inanın anlamış değilim.
Bu yıl turizmcilere destek olsun
diye okullar geç açıldı. Geç açılsa da ilk hafta, yine tanışma, sohbet, eksik gidermekle geçti, akademik süreç sonraki
hafta başladı. Devamında 29 Ekim tatili girdi devreye, ilk kez bu kadar uzun
süreli kutlandı! Seçim atmosferi, siyasal dalgalanmalar ve terör derken “eğitim ve öğretim” gündemin neresinde kaldı
göremedim. 25-26 Kasım’da yapılacak sınavlar için 15 Kasım’dan sonra okula
kimse gitmedi. Oğlumun sınıfı 25 kişi, o günlerde maksimum 8-9 kişi oldular. Sahte
sağlık raporları havada uçuştu, aileler ve
dershaneler öğrencileri kampa aldılar resmen. Okulda kalanlar ise sadece soru çözdüler. Sınav
öncesi iki gün oğlum da isyan etti artık, okula gitmedi. Nitekim son iki gün
sanırım tek öğrenci gitmiş. Peki, sınav sonrası ne oldu, bu sefer de çok az sayıda öğrenci
vardı. Öğretmenler sınıfın çoğunluğu yok, ders işleyemeyiz, tekrar anlatmak
gerekir diyerek, sınav sorularını çözüp,
serbest zamanla haftayı tamamlamışlar. Öğrenciler yorgun denilerek ödev de
verilmedi. Kasım ayında hedeflenmiş ama tamamlanmamış olan
öğretim programı nasıl telafi edilecek diye bir soruyu da bakanlığa çözdürmek
gerekiyor sanırım. (bazen insanlar gibi
kurumların da gölgeleri kendilerinden büyük oluyor) Öğrenciyi değerlendirme işi iki döneme yayılmış ise , neden üçüncü sınavlardan sonra, yani dönemin tüm konularını kapsayacak şekilde yapılmıyor? Dönem konuları gerçekten hem tekrar edilebilir, hem de ara karne öncesi boşluk bilinçli kullanılmaz mı!
Veli olarak ben bu saçma yarışa
girmiyorum derseniz, öğrenciniz yıl içindeki ikinci yazılı sınavlardan “0” almış sayılacak.
Bir de dönem sonları var, üçüncü
sınavlardan sonra film izleyerek, serbest okuma yaparak zaman geçiriyorlar. Akademik
takvime göre programlanmış bilgiler ne zaman öğretilecek, öğretildikten sonra da
nasıl ölçülecek? Veli-okul ve bakanlık üçgeninde öğrenciler oradan oraya savruluyor,
yükleri hem ağır hem de neden koştuklarını anlamış değiller. Çocukların
sınavdan iyi not almaları mı yoksa temel bilgileri öğrenmeleri mi esas, kimse
bunu tartışmıyor.
Trajikomik bir sahnedeyiz
hepimiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder