3 Haziran 2014 Salı

ARINABİLMEK

#Soma faciası
SOMA

Soma felaketi ile yitirilen canlar ve ardından öğrendiğimiz skandallar, yağışlar nedeni ile taşan caddeler, çalınan oylar, suçsuz yere ölen, yaralanan insanlar, terör, trafik ve sadece lafta kalan söylemler! Dinlemekten, öğrenmekten ve tepki vermekten hepimiz bezdik aslında! Manşetler sürekli yapılan  yanlışları,  ihmali, hukuksuzluğu haber veriyor. Okuyoruz, ardından da elimizdeki iletişim kaynaklarına sarılıp başlıyoruz birilerine yağdırmaya.

Sosyal medya, arkadaş sohbetleri ve toplumsal etkinliklerde izlediğim, dinlediğim herkes mevcut düzenden yakınıyor, olumsuzlukları eleştiriyor ve neredeyse kahroluyor. Nedense sorunlar çözülmüyor tam tersi çığ gibi büyümeye devam ediyor. Sanki konuşanlar hep haklı, doğru da, sesi duyulmayanlar suçlu sadece. Oysa esas sorunların nedeni, içimizde, hatta yanı başımızda belki. Eleştirdiğimiz düzeni severek, isteyerek biz oluşturmuş, göz yummuş değil miyiz? Çevrenize bakın, kural ihlali yapan (işini bilen), kanun çiğneyen, konu kendisine gelince yanlışı normalleştiren bireylerden fazlaca göreceksiniz. Bazılarını alkışlıyoruz bile, kanıksadık artık, her şey normal geliyor. Oysa yaşadığımız erozyonu boş verdiğimiz, bana ne dediğimiz küçük görüntüler oluşturdu. Düşmanların suçu yok biz dağıldık.