30 Kasım 2015 Pazartesi

TEOG SINAVININ KAZANCI VE KAYIPLARI


TEOG adıyla kapsamı değiştirilen ve sekizinci sınıfı bitirecek öğrencilerin, okul değiştirmek istemese de girmek zorunda bırakıldığı bu sınavın amacını, içeriğini çözebilmiş değilim. Alınacak puanın, iki sömestrde de temel derslerin sınav notu yerine sayılacak olması ile yaşamın merkezi TEOG oldu sanki.  İlk sınavı kazasız / belasız atlatmış bir veli olarak eğitim camiası ne hedefliyor inanın anlamış değilim.

13 Ekim 2015 Salı

ÇOĞUNLUK SUSUNCA


Düşüncelerin değil silahların, bombaların konuştuğu karanlık günlerin içindeyiz maalesef. Neden kaos oluştu, güzelim ülkemiz karanlığa nasıl sürüklendi diye kendi aramızda yazıp duruyoruz sadece. Saldırıları, faciaları, doğa katliamlarını kınıyoruz, ancak demokrasiyi benimsemek ve uygulamak konusunda öylesine gerideyiz ki sorunlar lanetlemekle, yas mesajları yayınlamak ile çözülecek gibi değil. Duyarlı kitle isyan içinde olsa da çoğunluk susuyor.

27 Ağustos 2015 Perşembe

KRAL KAYBEDERSE


Kitap okumak en favori alışkanlığım. Bazen okumak yetmiyor, arkadaş grubumda ya da edebiyat kulüplerinde deneyimlediğim kitap analizleriyle bu alışkanlığımı destekliyorum. Bir kitabı tartışırken yazarın amacını, okurun da algısını irdelemek, önemli bir iletişim platformu yaratıyor. Hatta bazı yayınları hakkındaki eleştiriler üzerine seçmiyor muyuz? Eleştirmenlik, profesyonel olarak işim değil, elbette her okuduğum kitaptan sonra yazara /yayın evine görüş bildirmiyorum. Ancak son okuduğum romanda o denli çok çelişki ve tuhaf yargılar var ki okur olarak kırmızıçizgileri aşmadan eleştiri hakkımı kullanmak istedim.

7 Ağustos 2015 Cuma

ILIK KADIN OLABİLMEK

Bir kadının sahip olması gereken özellikleri sıralarken bazen erkekler ile aynı düşünüyoruz. Örneğin, (seksapel herkese göre değişse bile) ilişkide “güzel kadın” unvanı değerli bir parametre sayılıyordu. Artık yeni arayışlar, yaklaşımlar seslendiriliyor.  Son yıllarda patlama yapan kişisel gelişim sektörü, kadına dair yeni söylemler, kavramlar üretti. Dingin bir iletişim için sadece dişi enerji üzerinde yoğunlaşmayı, erkeğe uyum sağlamayı farklılaştırarak anlatmaya başladılar. Bu rüzgar ile birlikte erkeklerin kafasında olan, kadınsal donanımlar listesi de değişime uğradı, ilk sıralarda sakinliği anlatan “ILIK KADIN” olma hali yer almaya, “GÜZEL KADIN” ile yarışmaya başladı.

1 Ağustos 2015 Cumartesi

AYDINLANMA ÇAĞI


Toplumsal çöküşün hızlandığı bu günlerde çoğu insan gibi üzgün, endişeli ve moralsizim. Son zamanlarda, tarihe damgasını vuran Rönesans Dönemi bizim ülkemizde de yaşanabilir mi diye düşünüyorum, yürekten de arzuluyorum.

12 Mayıs 2015 Salı

ZIT KUTUPLAR BİRBİRİNİ ÇEKER Mİ SAHİDEN?

KUTUPLARIN ÇEKİM GÜCÜ

Aynı kutupların birbirini ittiğini, zıt kutupların da çektiğini Fen Bilgisi derslerinde temel bilgi olarak öğrendik ve belleğimize yerleşti. Bilim dünyasından gelen bu sonucun kadın erkek ilişkilerine direkt yansıdığını hep duyduk bazen de inandık. Neredeyse herkesin kullandığı hiç değilse dinlediği bir söylemdir. Zıt kişilikler birbirini çeker, insan doğası kendinde olmayanın peşinde koşar diye bir öğretinin etkisinde kaldığımız doğrudur.

16 Şubat 2015 Pazartesi

ERKEKLERİN DURUŞU

 
ÖZGECAN ASLAN

“20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan, evine gitmek üzere bindiği minibüste tacize uğradı, direnince de vahşice öldürüldü, yakıldı………” diye başlayan kara bir haberle sarsıldık.  Genç, yaşam dolu ve masum bir genç kızın maruz kaldığı vahşet karşısında insanın eli kalem dahi tutamıyor. Olayın ayrıntılarını okudukça çektiğim acıya bir de kasıtlı yayınlanan sapkın yorumların yarattığı öfke eklendi. İsyandayım, üzgünüm, pek çok kadın gibi haftaya siyahlar giyinerek, keder içinde başladım. Özgecan’ın katledilmesi ülke tarihinde işlenmiş ilk kadın cinayeti değil ne yazık ki ama son olsa keşke!